Çaycuma.org Haber Tarihi-Saat: 28.11.2017 10:12:38
Çaycuma eski Belediye Başkanı Orhan Yardımcı: “Zonguldak’ın merkezinin Çaycuma olacağına inanıyorum”dedi.
“Zonguldak’ın merkezi Çaycuma olacak”
Çaycuma Belediyesi’nde 1989-1994 yılları arasında Doğru Yol Partisi’nden (DYP) Belediye Başkanı olarak görev yapan Orhan Yardımcı, kendi döneminde muhalefette olduğu için mega ölçüde hayallerini gerçekleştirecek projeleri yapamadığını belirterek, “Çaycuma’da son zamanlarda çok büyük gelişmeler yaşandı. Zonguldak ilinin merkezinin Çaycuma olacağı inancını taşıyorum” dedi.
Kuruluşundan bu yana Çaycuma’nın 10’uncu Belediye Başkanlığını yapan Orhan Yardımcı, DYP’li yöneticilerin teklifiyle 26 Mart 1989’da yapılan yerel seçimlerde aday olduğu belediye başkanlığını partiler üstü oy alarak kazandığını söyledi. Belediye Başkanlığını kazandığında 40 yaşında olduğunu belirten Yardımcı, sülalesinde ve ailesinde hiç siyasetçi olmadığını ifade etti.
ANAVATAN PARTİSİNDEN ADAY GÖSTERİLDİM
Halk Eğitim Merkezi’nde müdürlük görevini yaparken 1984’de tek başına iktidarda olan Anavatan Partisi’nden yerel seçimlerde Belediye başkanlığı teklifi aldığını hatırlatan Yardımcı, “O dönem SODEP vardı. SODEP’de ön seçim yapılmıştı, Metin Yurtbay ağabey orada 1 oyla seçimi kaybetmişti. Metin ağabey bana, ‘Orhan’cığım, Anavatan Partisi seni aday göstermiş ama benim bacanağım bakan. Kendisi de bana teklif etti. Bende kabul ettim. Senin feragat etmeni istiyorum’ demişti. Onunla çok güzel bir diyaloğumuz vardı. Ben de dedim ki, ‘Ağabey yarın bu önüme gelir, seçimden kaçtı’ derler. Aday gösterenler yarın bana ‘sahadan çekildi’ derler. Bana kim görevi verdiyse onlar iade etsinler, Yönetim kurulu gelsin bana ben de diyeyim ki; ‘biz adaylığınızı onayladık ama bizim gücümüz yetmedi. Metin ağabey genel merkez adayı. Onunla beraber olmak zorundayız desinler. Saygıyla karşılarım’ dedim. Nitekim öyle oldu. Yönetim kurulundaki arkadaşlar geldiler, Metin ağabeyin genel merkez adayı olduğunu söylediler. Genel merkez neyi öngörüyorsa o oluyordu. Metin ağabey o dönem aday oldu. Ondan sonra yine kabuğumuza çekilip bürokrasiye devam ettik” dedi.
DYP’DEN GİRDİĞİM SEÇİMİ KAZANDIM
1988’in Temmuz ayında dönemin devlet bakanı Zonguldak Milletvekili, DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu’nun kendisine Çaycuma Belediye Başkanlığı adaylığı teklifinde bulunduğunu vurgulayan Yardımcı, şöyle dedi:
“Bürokrattım, politik olarak bir uyum süreci yaşıyorsunuz? Anavatan Partisi tek başına iktidardı. Bizi ekonomik yönünden gerçekten sıkıntıya düşürdü. Bizim dönemimizde Anavatan Partisi iktidarı deyim yerindeyse çatırdamıştı. Yerel seçimlerde sadece Malatya'yı almışlardı. Dolayısıyla Belediye Başkanlarına karşı bir ön yargısı vardı Sayın Özal’ın. Belediye başkanlığı dönemimde gelirlerimiz düştü. İller Bankası borçlarımız uzun vadeden kısa vadeye dönüştürüldü. Biz ödeme güçlüğü çektik. Türkiye’de o yıllardaki yaşayanlar hafızalarını tazelerlerse televizyonlarda belediye grevleri ve çöp yığınları haberleri çok yer alırdı. Bizde de birçok grev yapıldı. 1991 yılındaki büyük madenci grevinden sonra sendikalar daha yüreklendiler. Dolayısıyla sendikalar çok güçlü bir duruma geldi. En ufak bir maaş ödeyemediğimiz zaman eylem yapıyorlardı, kendi adlarına haklıydılar da. Biz mali sıkıntı yaşamaya başladık onu ima etmeye çalışıyorum. İlk 2.5 yıl Anavatan Partisi döneminde deyim yerindeyse çivi çakamaz olduk. Bu yürekle, kabadayılıkla, beden gücüyle yapılan bir hizmet değildir. Bu hizmeti eldeki imkanlar ölçeğinde yaparsınız. Benim ilk 2.5 yılım azap içerisinde geçti. Son 2.5 yıl da ilçemiz adına unutulmaz hizmet yaptığımızı düşünüyorum. Biz, belediyelerin çok zor yaşadığı döneme geldik. Bunlar mazeret midir, değil midir o dönemin şartları öyleydi. O mazerete sığınarak söylemek istemiyorum ama birazda yatırımcı kuruluşun elinde mali imkanları olsun ki vizyoner olsun, proje üretebilsin, mega yatırımlara zaman ayırabilsin, biz sıkıntılı dönemi yaşadık. Çok da arzu ettiğim hayalimdeki projeleri yaptığımı söyleyemem. Sıkıntı yaşadığımızı söyleyebilirim. Mega ölçüde hayallerimizi gerçekleştirecek projelerimiz olmadı bunu samimiyetle söyleyebilirim.”
ŞAHSIN FAKSI VARDI BELEDİYENİN YOKTU
Belediye gelirleriyle yapamadıklarını devletle işbirliği yaparak, devlet gücünü kullanarak, merkez hükümetin kuvvetinden yararlanarak bir şeyler yapmaya çalıştığını anlatan Yardımcı, şöyle devam etti:
“O dönem bir Anadolu Lisesi A Tipi okuldu Türkiye’de. Türkiye’nin 40 tane vilayetinde olmayan Anadolu Lisesi’ni dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın ağabeyimiz Köksal Toptan’la yaptığımız istişare sonucunda bugünkü Olcay-Oktay Yurtbay Anadolu Lisesi’ni biz daha önce açmıştık bakanlık olarak. Sonra da Zeki Yurtbay ağabeyimizin iki evladını yitirmesi sonucu ona belediyeden yer tahsis ettik, ‘ağabey siz rahmetlinin anısına modern bir okul yapıverin’ dedik. Bizim açtığımız okulu ilaveten kendileri modern bir okul yaptılar. O okulu kazandırdık. Bu çok önemlidir. Türkiye’de o yıldan bu yıla şuanda iş dünyasında, bürokraside yer alan üst düzey yöneticilerin yüzde 90’ı Olcay-Oktay Yurtbay Anadolu Lisesi’nden mezun olmuştur. Bugün Kültür Sarayı’nın temelini attık. Uzun süre ödeneksiz kalan Kültür Merkezi’miz çok güzel hizmetler veriyor. Onda payım olmasından dolayı büyük gurur duyuyorum. Bugün terminal tesislerini yaptık. Çay Mahallemize ilk defa yollarını parkeyle tanıştıran, köylü pazarını, mahalle aralarını ilk defa parke götüren bir belediye başkanıyım. İstasyon Mahallemizde devlet demir yollarıyla anlaşarak şimdiki otoparklarını, pazaryerinin halka açık parkın yapımını öncelikle bürokrasisini hallederek devlet demir yollarından bu arsaların kullanım hakkını aldık daha sonra işlev kazandırarak halkın hizmetine sunduk. Çaycumaspor’u 3’üncü lige çıkaran bir belediye başkanıyım. Biz o zamanlar ÇAY-BEL’in bir örneğini kurmak istedik. Karadeniz Belediyeler Birliği diye bir birlik kurduk. Onun da başkanı bendim. Fakat o zamanlar halkımız özel teşebbüse hazır değildi. Belediye ticaretle mi uğraşır gibi meclis ve halktan bu konuda pek tasvip göremedim. Bugün Çay-Bel’e karşı bile bazı muhalefetler var. Toplumda devlet eliyle yapılması algısı vardı, yatırımların, işletmelerin. Belediye bunu beceremez, bunun altından biz kalkamayız gibi bir güvensizlik vardı. 28-30 yıl öncesinden bahsediyorum. Belediyenin ne kadar mesafe aldığını görmek adına…O zaman telsiz yok, telefon yok, fotokopi yok. Göreve geldik faks yok. Düşünebiliyor musunuz şahısta var belediyede faks, fotokopi, bilgisayar yok. Daktilolar eski model. Sadece bizde değil bütün belediyelerde öyleydi.”
ZONGULDAK İLİNİN MERKEZİNİN ÇAYCUMA OLACAĞI İNANCINI TAŞIYORUM
Çaycuma’nın her türlü aktivitesinin yapıldığı dinamik bir bölge olacağına inandığını söyleyen Yardımcı, “Allah’ın lütfudur ki, birçok metropollerde bile olmayan kara, deniz, demiryolu ve hava yolu mevcut. Bölgemizin yeraltı ve yer üstü zenginliklerini iyi bilmemiz gerekir. Büyük bir zenginlik barındıran bir bölgedeyiz. Zonguldak ilinin merkezinin Çaycuma olacağı inancını taşıyorum. Gerek tarım gerek sanayi gerekse liman çalışması ve gerekse ulaşım imkanımızın bu bölgede olması avantajlarıyla burada nüfus patlaması olacağını zannediyorum. Sayın Belediye Başkanımızın da sanıyorum çalışmaları o düzeyde. Çaycuma nüfusunun son 10 yıl içinde 80-100 bin lire ulaşacağını tahmin ederek projelerini biraz daha geniş tutuyor. Ben de aynı kanaati taşıyorum.”
ÇAYCUMA’NIN GELİŞİMİNDEKİ UMUDUMU BÖLGENİN UMUDU OLARAK GÖRÜYORUM
Çaycuma’nın gelişimindeki umudu bölgenin umudu olarak gördüğünü hatırlatan Yardımcı, şunları söyledi:
“Çaycuma’da büyük bir değişim var. Çaycuma’da yeni başkanımız vizyoner girişimleriyle proje adamı, kendisi belediye sosyal tesislerini hayata geçirdi. Çaycuma’nın sosyal ihtiyacını karşılıyor. Pazaryerimiz modern yeri. Değişimin kırılma noktasıdır. Şehrin içerisinde ambulans, itfaiye giremezdi. Fuar yüzümüzün akıdır. Batı Karadeniz Tarım Hayvancılık Fuarı ve Mobilya fuarı bunlar bir şehrin gelişmişlik seviyesini gösteren önemli parametrelerdir. Bunun yapılmasının önemi fuar alanının olması. Çaycuma yatırım alanının geniş olmasının avantajını burada kullanmıştır. Çok amaçlı kullanılıyor o bölge. Nehir kenarında deniz bisikletiyle gezi yapılıyor, kanoyla dolaşılıyor. Kuş popülasyonunda büyük bir artış oldu. Belgesellerde gördüğümüz o popülasyonu bugün kendi şehrimizde görebiliyoruz. Kültür sarayının olmasıyla beraberde Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, devlet tiyatrolarıyla tanıştı. Arıtma tesisi yapıldı. Orman parkımız var. SGK’nın yeni binası yapıldı. Eğik asansör projesi var. Belediye sarayımız var. Türkiye’deki ilçe boyutunda en modern mimarı yapıya sahip olacak. Bunlar gelişmişliğin birer göstergesi. Gelişmişlik hiçbir siyasetçi hiçbir yönetici bir bölgenin sorumluluklarını kendi döneminde çözemez. Böyle bir şey yok. Bana göre belediye kendi boyunu aşmış. Mega projelerle uğraşıyor. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Başkanımızı sevende vardır, beğenen olur, beğenmeyen olur. Çalışıyor demek herkesin tasvip edeceği kimlik demek değildir. Başkanımızı sevende vardır, siyaseten eleştiren de vardır. Bireysel olarak beğenmeyen de vardır. Bunlar işin doğasında var. O kadar güzel projelerle meşgul ki; spor merkezimiz var. Başladılar alt yapıya. Spor merkezi bölgenin çekim merkezi olacaktır. Nihat Kantarcı Cadde’mizde özellikle yazın gece saat 01.00’e kadar cıvıl cıvıl. Yürüme alanı var. Duble yol ilde yok. Çaycuma’da 1.5 kilometrelik bir duble yol var. Yaya yolları, bisiklet yolları var. Spor merkezinde sosyal donatılar olacak yüzme havuzu olacak olimpik, ama onun yanında lokantası, kafesiyle bir çekim merkezi olacaktır. Ben bunu çok önemsiyorum.”
TELEFERİK FARKINDALIK YARATIR
Bir bölgenin diğer bölgelerden bir farkı olması gerektiğini de sözlerini ekleyen Yardımcı, şunları söyledi:
“Ne işe yarar teleferik diyeceksiniz. Bir şehirde farkındalık yaratır. Şuanda bu bölgede yok. Bursa’da teleferiği bilmeyen yoktur. Teleferik belediyenin büyük bir gelir elde etmesine neden olur. Bursa’yla özdeşleşmiştir teleferik. Düşünün ki; Çaycuma’da iki tepe arasındasınız teleferik gidiyor, altında şehri görüyorsunuz, nehir akıyor. Hayal ediyorum belki ileri de nehrin üzerinden yük ve yolcu taşıyan gemiler geçecek. Onun yanında demiryolu var, tren geçiyor. Üstünüzden uçak geçiyor. Çaycuma’nın teleferik üzerinden bakıldığı zaman doyum olmayan bir manzarası olur. Caddelerimiz çok uzun, geniş. Teleferik benim bir hayalimdir. İç turizmin canlanması adına çok iyi olur. Teleferik olsa Bartın’dan Zonguldak’tan, Karabük’ten binmeye geleceklerdir. Artık Çaycuma’da iç dinamikleri hayata geçirecek iç turizm dediğimiz yakın bölgeler arası gidiş-gelişi sağlayacak çekim merkezi haline getirecek projelere ihtiyacımız var. Teleferiğin iyi bir tanıtım aracı olacağına inanıyorum.”
Haber: CUMA
Hit: 20104
Bu GRUPTAKİ HABERLER
Çaycuma Kent Ormanı Vatandaşların Gözdesi Oldu
Çaycuma'ya Hayran Kaldılar, Seneye 40 Kişi Geliyorlar