Bir Ülke Nasıl Susar?
“Adaletin olmadığı yerde, hiçbir şey kalıcı değildir.” // Montesquieu
Kimi zaman bir toplumun çöküşü, gürültülü devrimlerle, tank sesleriyle ya da meydanlara inen kalabalıklarla olmaz. Çöküş, sessizce gelir. Bir haber bültenine sıkışmış kısa bir cümlede, unutulmuş bir köşe yazısında, sabaha karşı gözaltına alınan bir gençte, ihraç edilen bir akademisyenin sessizliğinde belirir. İnsanların yavaş yavaş susmasıyla, kurumların yavaş yavaş çürümesiyle başlar. Biz bugün tam da böyle bir dönemin içindeyiz: Neyin doğru, neyin ahlaki, neyin adil olduğuna dair konuşmanın dahi suç sayıldığı, hakikatin bilinçli bir şekilde gömüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Ve ne yazık ki, en çok ihtiyaç duyduğumuz kavramlar –adalet, ahlak, vicdan– en hızlı kirletilenler hâline geldi.
Türkiye, son yıllarda kurumsal çürümenin ve ahlaki erozyonun sahnesine dönüşmüş durumda. Bir devleti ayakta tutan temel yapılar –yargı, medya, üniversiteler, sivil toplum– artık iktidarın mutlak denetiminde, işlevsiz ve güven vermez yapılara dönüşmüştür. Demokrasi çoktan rafa kaldırılmış, yerini korkuya, itaate ve çıkar ilişkilerine dayalı otoriter bir rejim almıştır. Ancak burada mesele yalnızca siyasal değil; bu aynı zamanda insanlık onurunun, vicdanın ve ahlaki değerlere bağlılığın çöküşüdür.
Yargı bağımsızlığı artık sadece anayasa kitapçıklarında varlığını sürdüren nostaljik bir kavrama dönüşmüş durumda. Geçtiğimiz haftalarda barışçıl bir gösteriye katıldıkları için tutuklanan öğrenciler; buna karşın yolsuzluk dosyalarının sümen altı edilmesi, hukuktaki çarpıklığın güncel ve çarpıcı örneklerinden yalnızca biri. Hâkimlerin ve savcıların kararlarını siyasi iktidarın gözüne bakarak verdiği bir ülkede, adaletten söz etmek mümkün müdür?
Aynı şekilde basın özgürlüğü de ağır bir kuşatma altındadır. Ana akım medya, halkı bilgilendirme işlevini çoktan terk etmiş; iktidarın propagandasını yapan bir araca dönüşmüştür. Gerçekler sistematik olarak sansürlenmekte, muhalif sesler kriminalize edilmekte, gazeteciler gözaltına alınmakta, haber siteleri kapatılmaktadır. Böyle bir ortamda, toplumun bilgiye erişim hakkı bilinçli biçimde gasp edilmekte, halk gerçeklikten koparılmaktadır.
Sivil toplum ise görünüşte varlığını sürdürse de, ruhunu büyük ölçüde kaybetmiş durumdadır. İktidarın gölgesinde hareket eden “resmi STK”lar, adalet, hak ve özgürlük kavramlarına yabancılaşmış; halktan yana değil, otoriteden yana pozisyon alan devlet aparatlarına dönüşmüştür. Gerçek sivil toplum aktörleri ise ya susturulmuş ya da marjinalize edilmiştir.
Bugün Türkiye’de sadece kurumlar değil, kavramlar da aşındırılmaktadır. “Adalet”, “özgürlük”, “ahlak”, “insanlık” gibi temel kavramlar, içi boşaltılarak iktidarın diliyle yeniden tanımlanmıştır. Bu da bizi sadece siyasal bir çöküşe değil, ahlaki bir felakete doğru sürüklemektedir. Ve belki de en tehlikeli olanı: Bu çöküşü kanıksıyor, izliyor, seyrediyoruz.
Bu yazı bir isyan değil, bir çağrıdır. Vicdan sahibi herkesin suskunluğunu sorgulaması, olup biteni yalnızca bir haber başlığı olarak değil, bir insanlık meselesi olarak görmesi için bir çağrıdır. Çünkü mesele artık siyaset değil; insanlık, vicdan ve ahlak meselesidir.
Haber: CUMA
Hit: 690
|
9.05.2025 |
Gök Kubbenin Direği Sökülürse |
|
412 |
3.5.2025 |
İHH Vicdana Sesleniyor, Vanayı Tutan Ellere Değil! |
|
1426 |
29.4.2025 |
İslam’ın İstismarı, İktidarın İflası |
|
826 |
22.4.2025 |
Bir Ülke Nasıl Susar? |
|
690 |
17.4.2025 |
CHP’ye Kayyum Söylemi: Demokrasinin İflas Belirtisi |
|
792 |
14.4.2025 |
Üçüncü Yol’u Linç Ettiniz, İsrail’in Yolunu Açtınız! |
|
970 |
10.4.2025 |
Fikirden Korkan Bir Ülke: Nuray Mert’in Vedası Üzerine |
|
695 |
9.4.2025 |
Memleket Nereye Gidiyor |
|
984 |
1.4.2025 |
Evinde Adalet Yoksa, Dünyaya Ders Veremezsin |
|
600 |
27.3.2025 |
İki Türkiye, Bir Kavga: Biri Çöküyor, Diğeri Doğuyor |
|
829 |
24.3.2025 |
Hukuk Susturulursa, Halk Konuşmalıdır! |
|
695 |
22.3.2025 |
Provokasyonun Gölgesinde Direnişin Işığı |
|
622 |
20.3.2025 |
Seçimli Otoriterlik: Türkiye’de Demokrasi Erozyonu |
|
866 |
14.3.2025 |
Dünya Vicdan Krizinde: Sessiz Kalan da Suçludur! |
|
760 |
10.3.2025 |
Yeni Türkiye: Barışın ve Demokrasinin Eşiğinde |
|
884 |
4.3.2025 |
Türkiye’nin Demokrasi Sınavı |
|
833 |
2.3.2025 |
CHP ve Kürtler: Kaybedilen Yüzyıl |
|
936 |
28.2.2025 |
Öcalan’ın Çağrısı ve Türkiye’de Demokratik Siyasetin Geleceği |
|
749 |
26.2.2025 |
Almanya Seçimleri ve Aşırı Sağın Yükselişi |
|
926 |
24.2.2025 |
ERDOĞAN AKP DEMOKRASİ |
|
891 |
17.2.2025 |
Tarihi Bir Dönemeçte Bölgesel Barışı Konuştuk |
|
1666 |
13.1.2025 |
Yeni Anayasa - Din Devlet İlişkileri (2) Almanya Örneği |
|
995 |
23.12.2024 |
Yeni Anayasa - Din devlet ilişkileri (1) |
|
1348 |
4.11.2024 |
İDEOLOJİLERDEN ARINMIŞ SİVİL ANAYASA |
|
968 |
28.9.2024 |
ALMANYA SEYAHATİ -1- |
|
801 |
5.8.2024 |
Cumhuriyetin II. Yüzyılında Sistem Sorunu! |
|
1564 |
17.6.2024 |
Çaycuma-Agryz Kardeşliği, Kazan Tatarları |
|
2387 |
22.4.2024 |
YENİ YÜZYILA 31 MART MESAJI |
|
1323 |
9.4.2024 |
BARIŞ ZAMANI |
|
1726 |
|
|
|