Nöbetçi Eczaneler
Çaycuma Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden Sert Tepki: “Sessizlik Suça Ortak Olmaktır”
Çaycuma son bir haftada yaşanan dört kadın ve çocuk vakasıyla sarsıldı.
Kent Konseyi Kadın Meclisi, art arda gelen trajediler üzerine yaptığı açıklamada sessiz kalan kurum ve topluma sert tepki gösterdi: “Bu ilçede sessizlik, suça ortak olmanın en incelikli biçimidir.”
Bir Haftada Dört Ağır Olay
Çaycuma’da bir hafta içinde yaşanan dört olay, ilçeyi derinden sarstı:
• 16 yaşında bir kız çocuğu, karın ağrısı şikâyetiyle gittiği hastanede hamile olduğu ortaya çıkınca doğum yaptı.
• Yine 16 yaşındaki başka bir kız çocuğu doğum yaptı ancak bebeğini kaybetti.
• Boşandığı eşinin ailesiyle yaşayan bir kadın, kayınpederi tarafından tüfekle vurularak yaşamını yitirdi.
• Kayıp olarak aranan 16 yaşındaki Hasret Akkuzu, günler sonra bir su kuyusunda ölü bulundu.
Bu olayların ardından Çaycuma Kent Konseyi Kadın Meclisi, kamuoyuna güçlü bir çağrıda bulundu.
Kadın Meclisi: “Bu Sessizlik Artık Kabul Edilemez”
Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklamada, yaşanan olayların toplumsal bir alarm çağrısı olduğu vurgulandı:
“Kadınların ve çocukların yaşam hakkı, insanlık onurunun en temel göstergesidir. Ancak ilçemizde yaşanan bu vakalar, sistematik bir ihmal zincirine ve toplumsal duyarsızlığa işaret etmektedir.”
Bazı siyasi partiler, bir sendika ve bir parti kadın kolları tarafından yapılan açıklamaların önemli ama yetersiz olduğuna dikkat çekilen metinde şu ifadeler yer aldı:
“Kadınlar ölürken, çocuklar istismar edilirken toplumun geri kalanının hâlâ suskun kalması kabul edilemez.
Bu birkaç açıklama, Çaycuma’nın vicdanını temize çıkarmaz; çünkü hâlâ susan çok, konuşan azdır.
Bu ilçede sessizlik, suça ortak olmanın en incelikli biçimidir.”
“Tüm Kurumlar Sorumluluk Almalı”
Kadın Meclisi, açıklamasında tüm kurum ve kuruluşlara açık çağrıda bulundu.
Kentte kadın ve çocuklara yönelik şiddet, istismar ve riskli durumların önlenmesi için “Toplumsal İzleme ve Müdahale Komisyonu” kurulması istendi.
Ayrıca Milli Eğitim Müdürlüğü’nden okullarda farkındalık programları, sağlık kurumlarından reşit olmayan gebeliklerde bildirim ve destek mekanizmaları, emniyetten ise koruma kararlarının hızlandırılması talep edildi.
Açıklamada, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri de sessiz kalmamaya davet edildi:
“Bu mesele siyaset üstüdür; insanlık sorumluluğudur. Kadınların ve çocukların yaşam hakkı üzerinden hiçbir sessizlik meşru değildir.”
“Birlikte Yaşamak, Birbirini Korumakla Başlar”
Kadın Meclisi açıklamasını şu cümleyle tamamladı:
“Her bir kadın cinayeti, her bir istismar vakası, bir ilçenin vicdanında derin bir yaradır.
Bu yarayı sarmanın yolu susmaktan değil, dayanışmaktan geçer.
Çaycuma’nın geleceği, kadınların ve çocukların güvenli, onurlu bir yaşam sürebildiği bir kent olmaktan geçmektedir.”